İlişki koçu, navigasyon cihazı gibidir, sizi varmak istediğiniz noktaya götürür!
Kariyer ve ilişki koçluğu yapan Sarp Ertekin’in, roman türünde kaleme aldığı ilk kişisel gelişim kitabı “İç Sesini Aç” tüm on-line kitap evlerinde satışa sunuldu.
Satın Almak İçin Tıklayın!
Çağdaş Türk yazarları arasında ilk kitabı “İç Sesini Aç” ile yerini alan Sarp Ertekin, iç sesle ilgili okuyucuya önemli mesajlar veriyor. Kendisiyle kitap hakkında keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
İnsanlar iç sesini dinlemez mi?
Genelde dinlemez. Ya bastırır ya da erteler. Bunun üç ana sebebi var;
- Birincisi insan başkalarının ne diyeceği ve ne düşüneceğinden çekinir. “Meşhur el alem ne der?” sorumuz. Bu soru aslında bizim milli sorunumuz. İlkokul çağlarında sınıfta arkadaşlarının gülmesinden çekinip parmak kaldıramayan çocuk büyüdükçe kendini özgür ve net bir biçimde ifade edemeyen, duygularını içine bastırmaktan boğulan ve nefes alamayan bir birey haline gelir.
- İkinci sebebi insan geçmişte yaptığı hataları ve çektiği sıkıntıları, yaşadığı pişmanlıkları tekrar yaşamamak için adım atmaktan, iç sesini açmaktan çekinir. Böylece geçmişte olanı şu ana getirerek kendini limitler ve en iyi ihtimalinin olmasını engeller.
- Üçüncüsü ise gelecek kaygısıdır. İnsan içinde bulunduğu konfor alanını değiştirip bilinmeyene doğru ilerlemekten endişe duyar, endişe o kadar büyüktür ki kendisine iyi gelmeyen bir davranışı, bir alışkanlığı ya da bir kişiyi bir türlü bırakamaz. Hayatına yeniliklerin girmesine izin vermez, durumu değiştiremez, değiştirmek de istemez.
Bu tür insanlar, bir süre sonra kendi özüyle irtibatını kaybederek içinden çıkamayacağı bir sarmala girer. Her konuda başkalarının fikrini alarak onların dediklerine göre yaşamaya başlar. Artık otomatik pilota alınmış bir halde, başkalarının ondan beklediği şekilde yaşayarak huzursuz bir yaşam sürer.
İnsanlar bu kitabı neden okumalı?
‘’İç Sesini Aç’’ bir kişisel gelişim romanı, farklı nedenlerden dolayı hayatı sürekli erteleyen ve istediği hayatı yaşayamayan bir karakterin iç sesiyle olan hikayesini anlatıyor.
Hayatın her alanında iş, aşk ve arkadaşlık ilişkilerinde kullanılabilecekleri birçok öneriyi okuyucuyu sıkmadan, akıcı bir dille anlatırken, gündelik hayatın içinde karşılaştığı sorunları kolaylıkla çözebilmek ve kendini geliştirmek isteyen herkese ayna tutuyor.
İnsanlar, her ne kadar başka insanların fikirlerine önem verse de karşılaştığı tüm sorunların cevaplarının özünde, kendisinde olduğunu bilir. Ben yaşamla ilgili sırların, bütünlüğün, mükemmelliğin ve tüm bilginin kişinin ruhunda olduğuna inanıyorum. Herkesin huzuru ve mutluluğu dış dünyada aramayı bırakıp bir an önce özüne, kendi içine dönmesi gerekiyor. Çünkü dışarıda bir şey yok. İnsan her ne arıyorsa cevabı kendisinde, iç sesinde. Yaşamı boyunca dinledikleri, bazen bastırdıkları ve kimi zaman da duymazlıktan geldikleri o iç sesi biraz daha iyi tanımak isteyen, yaşadığından daha mutlu, huzurlu ve daha keyifli bir hayatın peşinde olan herkes bu kitabı okumalı.
Bu kitabı okuyan kişi ne öğrenmiş olacak, sizce kitabı bitirince ne yapacak?
Öncelikle iç ses konusunda büyük bir farkındalık kazanacak. Farkındalık kazanan kişide değişim ve gelişim başlar, bu durum kişinin aydınlanma ile birlikte uyanışıdır. Bu güne kadar kendisine neler yaptığını, hayatın hangi alanlarında nasıl tıkandığını ve nasıl limitlediğini görecek, neden huzursuz olduğunun, nelerin yaşam enerjisi ve sevincini azalttığının farkına varacak. Kitap bittiğinde kendi potansiyelinin bilincine varıp, iç sesini dinlemeye başladığında aslında ruhunun bu dünyada ne aradığını da görmüş olacak. Umuyorum ki otomatik pilottan çıkarak kendi isteklerine göre şekillenen yepyeni bir hayata başlayacak.
İlişki koçu, navigasyon cihazı gibidir, sizi varmak istediğiniz noktaya götürür!
İlişki koçluğu da yapıyorsunuz, ilişki koçluğu neleri kapsıyor? Seanslar mı gerçekleştiriyorsunuz, nasıl ilerliyor?
İnsan bu hayatta iki türlü öğreniyor biri deneme yanılma yöntemi, diğeri ise başkalarının tecrübelerinden faydalanarak. Deneme yanılma yöntemi çok uzun ve meşakkatli bir süreç.
Örneğin; Bir iş kuruyorsunuz, teoride size iyi olacakmış gibi geliyor ama işin içine girdikçe birçok farklı şeyle karşılaşıp bir süre sonra yanıldığınızı fark edip başka bir işe geçiyorsunuz.
Aynı şey ilişkilerde ve evliliklerde de söz konusu oluyor. Saf duygularla bir ilişkiye başlıyorsunuz, ilişkiyi canlı tutmak için kendinizden veriyor bir şekilde bedel ödüyorsunuz, aradan aylar veya yıllar geçiyor bir bakıyorsunuz ki yanlış kişi. Tekrar yeni bir ilişkiye başlıyorsunuz ve yine benzer sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Muhtemelen ilişki sürecinde karşılaştığınız iz ve işaretleri okumayı bilmiyor ya da bu işaretleri görüp “bana öyle gelmiştir” diyerek üzerini örtüyorsunuz. bu nedenle deneme yanılma yöntemleri genellikle çok sancılı olur.
İkinci yöntem ise çok daha zahmetsiz ve kestirmedir. Daha önce yaşanmışlıkları olan ve tüm o yollardan geçmiş kişilerden öğrenebiliyor, tecrübelerden yararlanabiliyorsunuz. Okuyarak, izleyerek, sohbet ederek veya profesyonel birinden koçluk almak gibi yöntemlerle yapılabiliyor.
İlişki Koçu, bir nevi navigasyon cihazı gibi danışanın varmak istediği yere gitmesi, hayatında doğru ilişkiyi bulabilmesi için sorular sorarak izlemesi gereken yolu bulmasını sağlar, asla yolu tarif etmez. Danışan seçimi yapar ve kararı kendisi verir. Kendi ile huzurlu bir ilişki yaşamayan, barışık olmayan tüm yaşama enerjisini ve neşesi azalmış kişilerin, başkalarıyla da ilişki kurması çok zordur. Sadece aşk hayatında değil iş yaşamında da sorun yaşar. İnsanın hayatındaki en önemli şey kendisiyle olan ilişkisidir.
Sarp Ertekin hakkında daha fazla bilgi için tıklayın http://sarpertekin.com/