RELAIS & CHATEAUX
1954 yılında Fransa’da belli bir kalite misyonunu benimsemiş oteller tarafından kurulan Relais & Chateaux, bugün 60 ülke ve 5 kıtada 500’e yakın üye oteli bulunan dünyanın en prestijli otel konsorsiyumlarından biridir. Sadece belli kalite standartlarına sahip, karakteristik özellikleri bulunan, lüks ve butik konaklamanın, gurme lezzetlerin ve şarap tadımının en güzel örneklerini sunan butik Oteller, Şatolar ve Restaurant’lar Relais & Chateaux üyesi kabul edilebilmektedirler. Diğer zincirlerinin aksine oldukça yüksek kalite standartlarına sahip bir kuruluştur.
MUSEUM HOTEL ve RELAIS & CHATEAUX
Kapadokya’nın ve Türkiye’nin en iyi ve en özel otellerinden biri olarak Museum Hotel Türkiye’nin tek Relais & Chateaux oteli olmaktan büyük onur duymaktadır. Onlarca otel adayı arasından Museum Hotel; özellikleri, sanatsal ve tarihi yapısı, konsepti, geleneksel dekorasyonu ve sunduğu lezzetler göz önüne alınarak Türkiye’de Relais & Chateaux oteli olmaya layık görülen tek otel olmayı başarmıştır.
Tipik otel iştiraklerinden farklı olarak Relais & Chateaux, paraya dayalı bir üyelik tipi benimsememektedir. Otelin genel yapısı ve hizmet standartlarının yanında Restaurant hizmet kalitesi de son derece önemli bir detayı teşkil etmektedir. Ödüllü şefleri, kendi üzüm bağlarında üretilen özel şarapları ve üstün Restaurant hizmet kalitesiyle Museum Hotel bu değerli üyelik için önemli farklılıkları sahip bir lüks butik oteldir.
Fransız Şatoları ile başlayan Relais & Chateaux üyeliği Kapadokya’dan bir kaya butik otel olan Museum Hotel ile devam etmektedir. Sanatsal yapısının yanı sıra, kendine kas Müze (Museum) konsepti ve binlerce yıllık mağaraların sunduğu tarihi yapısı ile Museum Hotel, Relais & Chateaux markası için önemli bir değer oluşturacağına şüphe yoktur.
Tarihçe
Museum Hotel’in konumlandığı özel alan binlerce yıllık onlarca mağara ve taş evlerden oluşmaktadır. Museum Hotel bünyesinde bulunan ve oldukça titiz bir restorasyon işleminden geçmiş mağaralarda, tıpkı tarihi Uçhisar kalesinde olduğu gibi, Hitit, Pers ve ilk Hıristiyanlar olan Romalıların yaşadıkları bilinmektedir. Selçuklu dönemiyle birlikte elle yontulmuş sarı taşlarla yapılan evler de yaşam yerleri olarak kullanılmaya başlamıştır. Bünyemizdeki taş evler bugün; Resepsiyon, Taşköşk, Eflatun Suite ve Restaurant (Lil’a) olarak değerlendirilmiştir.
Museum Hotel’in bulunduğu bölgede son dönemde yaşayan halkın Tekeli boyuna ait oldukları bilinmektedir. Bu yüzden de Museum Hotel’in bulunduğu mahalle “Tekeli” olarak adlandırılmıştır. Tekeli boyu aynı zamanda Akhal-Teke olarak bilenen meşhur at cinsini de Anadolu’ya getiren Yörük Türkmen boyu olarak da ün salmıştır. O zamanlar “Güzel atlar diyarı” olarak bilinen Kapadokya, Tekeliler için fazlaca davetkar olması kaçınılmaz bir tarihi gerçek olsa gerek. Binlerce yıldır Hitit, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar tarafından ev, ahır, mutfak ve depo gibi birçok amaç için kullanılmış olan bu ender mağara ve taş evler, günümüzde çok özenli bir projenin sonucu olarak Museum Hotel kalitesi ve özeniyle hizmet vermektedir.
Museum Hotel göstermiş olduğu kalite anlayışının bir sonucu olarak, dünya otelcilik sektörünün en prestijli ödüllerinden olan International Hotel Awards 2013 tarafından En İyi Otel Mimarisi ve En İyi Otel Restorasyonu ve Yenilemesi ödüllerinin sahibi olmuştur.
Museum Hotel restorasyonları 1998 yılında başlamış olup, halihazırda bünyesinde bulunan birçok mağaranın restorasyonuna devam edilmektedir.